Author Archives: tanericten

About tanericten

COMMAID Executive Consulting / İletişim Hizmetkarı / Yönetim ve Marka Danışmanı / 1998'den beri öğretim üyesi / 1964'den beri öğrenci / Beşiktaş Kongre ve Marka Konseyi Üyesi

Vazgeçtim …

Vazgeçtim konuşmaktan sadece sen konuş istersen ben dinlerim fark etmez ne söylersen doğru ne istersen gerçek şimdi… Vazgeçtim yardım etmekten sen yap bütün söylediklerini yardıma ihtiyacın olduğunda çağır istersen… Vazgeçtim sen olmaktan sen ben ol istersen tekrar yaşa söylediklerimi yanlışlarımı … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Adını sen koy istersen…

Duygularımın adını ben koymadım aynı duyguları kim yaşadı bilemedim hissettiğimde nefesimi bırakamadım bir çocuk oldum, bir büyüdüm anlamadım Duygularımın adını ben koymadım bu duyguya bir bedel ödemedim Herşey neden anlamsızlaştı soramadım bahar yağmurları göz yaşlarıma karıştı gece sabaha döndü uyanmak … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Sen Kendin Olduktan Sonra …

Aşkı yazmak zor mu sanıyorsun yaşamadan hem nereden biliyorsun bütün aşkların hüzünlü olduğunu acı çektiğini durup dururken Aşkı söylemek zor mu sanıyorsun sorgulamadan hem nereden biliyorsun karşılıksız olduğunu bir kıvılcım olmadan ateşi göremeyeceğini Sevmek zor mu sanıyorsun sıradan bir insanı … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Bir aşk için…

“Charlotte ve Tuğba’ya” Sevgiyle başlayan, ayrılıkla biten her şarkı bu kadar mı dokunur insana? Söyleyen o kadar mı önemsiz olur? Sevgi gözyaşlarına karışırken dudakların o kadar mı çatlar? Özlem duyarken koyuverirsinde boşalırken gözyaşların yüzünü o kadar mı yakar? Gözyaşların dudaklarını … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Bir Sevgililer Günü Aşık Olmak …

Sevgiden sonra gelen, O ateşi yakan Aşk değil mi? aklın bildiği, bizim bilmediğimiz sanki. Aşk, bir akıl işi olmalı Yoksa hangi beden dayanabilirdi O ateşe? Akıl içinde olduğu bedeni yakar mı? Aşk, hiç bir bedeni sevdi mi ki? Sevseydi ölümlü … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Akıl ile bir beden arasında…

Aylardan Ocak, şehirlerden İstanbul güneşi bekliyordu ortalık o sabah uyandığında bir akıl ile bir beden arasında bir ben kaldı madem herşeyi biliyorsun dedi akıl peki neyi bilmediğini biliyor musun? cevabı olmayan bir soru sorabilir miydi gerçekten akıl? düşünmediği bilmediği oldu, … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Meğer…

Ne kadar soru varmış, cevabını bilmediğimiz Ne çok gözyaşımız varmış, ağlamadığımız Ne kadar acı varmış, tatmadığımız Ne çok insan varmış, sevmediğimiz Ne kadar dostumuz varmış, tanımadığımız Ne çok sevenimiz varmış, göremediğimiz Ne kadar hüznümüz varmış, yaşamadığımız Ne çok mutsuzluğumuz varmış, … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Lütfen anlatır mısın? (Nükhet’e)

Daha görünür nasıl olur insan? Güzel hislerini neden ifade edemez? Kime, neden saklamak ister kendini? Saklanırken neden aşağılara çekilir? Geçtiği yollardan tekrar,tekrar neden geçer? Yoksa her geri dönüş yolun sonundan mı başlar?

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Aynadaki Ben…

Baktığım aynada gördüğüm ben miyim? Ağarmış sakallar, dökülmüş saçlar benim mi? Şu kırışıklıkları neden hissetmiyorum? Yorulmuş bu yüzü neden ilk kez görüyor gibiyim? Aynada bana bakan gözler benim mi? Kahverengiymiş meğer rengi Ne anlamı var? Kaç zaman geçti kimbilir? Aynadaki … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment

Keşke demeseydin belki de …

Deniz üstünde yürüyebilsen rüzgar ile yol alabilseydin keşke bunları yapmak zor gelmez di sana elbet zerre kadar kesin bilgiye sahip olsaydın keşke yaptığın iyiliğin karşılığını beklemeseydin korktuğun için yapmasaydın hiçbir şeyi doğrularını yanlışlara karışmasaydın keşke nefsinin ne kadar kabardığını fark … Continue reading

Posted in Karalamalar | Leave a comment